put something out - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

put something out

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "put something out" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 1 résultat(s)

Anglais Turc
General
put something out v. üretmek

Sens de "put something out" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 74 résultat(s)

Anglais Turc
General
put something out of one's mind v. aklından çıkarmak
put something out to tender v. ihaleye çıkarmak
put something out to tender v. ihaleye çıkartmak
Phrasals
put (one) out of (something or some place) v. (birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak
put (one) out of (something or some place) v. (birini/bir hayvanı bir yerden) çıkmaya zorlamak
put (someone or an animal) out of something v. (birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak
put (someone or an animal) out of something v. (birini/bir hayvanı bir yerden) çıkmaya zorlamak
put (someone or an animal) out of something v. dışarıya çıkarmak/atmak
get/put something out of perspective v. bazı şeyleri önemsiz olarak algılamak
get/put something out of perspective v. bazı şeylerin anlamını yitirmek
get/put something out of perspective v. bazı şeyleri anlamsızlaştırmak/anlamsız görmek
get/put something out of perspective v. bazı şeyler anlamsız gelmek
put (one) out of (something or some place) v. (birini bir şeyden/yerden) kapı dışarı etmek
put (one) out of (something or some place) v. (birini bir şeyin/yerin) dışına atmak
put (someone or an animal) out of something v. (birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden atmak
put (someone or an animal) out of something v. (birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden kapı dışarı etmek
Idioms
put (someone or something) out of business v. işlerin durmasına neden olmak
put (someone or something) out of business v. işlerin azalmasına neden olmak
put (someone or something) out of business v. işlerin kesat gitmesine neden olmak
put (someone or something) out of business v. satışları azaltmak
put (someone or something) out of business v. satışları durdurmak
put (someone or something) out of business v. ticari faaliyeti azaltmak/durdurmak
put (someone or something) out of business v. satışların/işin önünü kesmek
put (someone or something) out of business v. (şirket vb. için) projeden/ihaleden çekilmesine neden olmak
put (someone or something) out of business v. (şirket vb. için) işi bıraktırmak
put (someone or something) out of business v. (şirket vb. için) kapanmasına neden olmak
put (someone or something) out of business v. (şirket vb. için) işi bırakmasına neden olmak
put something out of one's mind v. bir şeyi aklından çıkarmak
put something out of the way v. bir şeyi yoldan/önünden çekmek
put (something) out of perspective v. (bir şeyi) anlamsızlaştırmak/anlamsız hale getirmek
put (something) out of perspective v. (bir şeyin) anlamını yitirmek
put (something) out of perspective v. (bir şeyin) önemini yitirmek
put (something) out of perspective v. (bir şeyi) çarpıtmak
put (someone or something) out of (one's) head v. (birini/bir şeyi) kafasından atmak
put (someone or something) out of (one's) head v. (birini/bir şeyi) artık düşünmemek
put (someone or something) out of (one's) head v. (birini/bir şeyi) unutmaya çalışmak
put (someone or something) out of (one's) head v. (birini/bir şeyi) aklından çıkarmak
put (something) out to pasture v. bir hayvanı artık çalıştırmamak/serbest bırakmak
put (something) out to pasture v. (bir şeyi) ıskartaya çıkarmak/ayırmak
put (something) out of its misery v. (bir şeyi) öldürerek acılarına son vermek
put (something) out of its misery v. (bir şeyi) öldürerek acı çekmekten kurtarmak
put (something) out of its misery v. (bir şeyi) öldürerek ıstırabına son vermek
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) aradığını ilan etmek
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru yayınlamak
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru çıkartmak
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan vermek
put out a call for (someone or something) v. (biri/bir şey) aradığını duyurmak
put out a call for (someone or something) v. (birine/bir şeye) ihtiyacı olduğunu duyurmak
put out (some) feelers (on someone or something) v. (birini/bir şeyi) dolaylı yoldan izlemek/takip etmek
put out (some) feelers (on someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı antenlerini açık tutmak
put something out of your head v. bir şeyi istemeyi bırakmak
put something out of your head v. bir şeyi unutmaya çalışmak
put something out of your head v. bir şeyi aklından çıkarmak
put something out of your head v. bir şeyi kafasından atmak
put something out of your head v. bir şeyi düşünmeyi bırakmak
get/put something out of perspective v. bazı şeyleri önemsiz olarak algılamak
get/put something out of perspective v. bazı şeyleri anlamsız görmek
get/put something out of perspective v. bazı şeyler anlamsız gelmek
put (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) kafasından atmak
put (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) artık düşünmemek
put (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) unutmaya çalışmak
put (someone or something) out of (one's) mind v. (birini/bir şeyi) aklından çıkarmak
put something out of its misery v. bir hayvanı acısını dindirmek/acısına son vermek için öldürmek
put something out of its misery v. bir hayvanı öldürerek ıstırabına son vermek
put (something) out to grass v. (bir hayvanı) çayıra salmak
put (something) out to grass v. (bir hayvanı) otlatmaya çıkarmak
put (something) out to grass v. (bir hayvanı) otlatmak
put (something) out to grass v. (bir şeyi) ıskartaya çıkarmak
put (something) out to grass v. (bir şeyi) kullanımdan kaldırmak
put out a warrant for (someone or something) v. tutuklama emri çıkartmak
put out a warrant for (someone or something) v. yakalama emri çıkartmak
put out a warrant for (someone or something) v. yasal işlem başlatmak
put something out of your mind v. bir şeyi aklından çıkarmak
put something out of your mind v. bir şeyi unutmaya çalışmak